Verdigim orneklerdeki Temel
Reis ve digerleri aslinda "risk averse" [ riske karsi duyarli] olan
insanlar. Risk Averse demek riskden kacan insan demek degil. Bu insanlar
beklenen getirisi ayni olan iki yatirimdan riski daha az olani secen
rasyonel dusunceli insanlar. Finansda teoriler hep bu "risk averse" olan
yatirimcilar uzerine gelistirilir.
Gelecekteki belirsizlikler karsisinda karar verme durumu fayda
teorisi(utility theory) ile aciklanilmaya calisiliyor. Fayda teorisinin
koku, ahlak felsefesinde deneyci ahlak ekollerinden olan Utilitarizme
dayaniyor. Kurucusu olan Jeremy Bentham'a gore bu ahlak, en az elem
karsiliginda en cok haz ve fayda elde etmektir. Butun canlilar acidan kacar
ve haz ister, insanda boyledir. Faziletli insan, buyuk hazlara erismek icin
kucuk hazlardan yuz cevirir ve aciya katlanir. Benthamdan sonra bu teoriyi
Stuart Mill daha da gelistirmis. Iyiyi kotuden ayiran olcunun fayda oldugunu
ifade etmistir. Bu filozoflar ahlakin kaynagini fayda olarak gordukleri icin
ve her kisiye gore fayda degiskenlik gostereceginden, herkesin belirsizlik
karsisinda alacagi kararlar farkli olacaktir. Her ne kadar ahlakin kaynagini
fayda, menfaat olarak gormek elestriye acik olsada bu gorus ekonomi, finans
dunyasinda bayagi tutulmustur.
Finans da kullanilan fayda teorisine baktigimizda, her yatirimcinin kendine
gore bir fayda fonksiyonu oldugunu goruruz. Fayda fonksiyonu varlik
miktarinin fayda degerini gosteren fonksiyon. Sembolik olarak:
f(Varlik Degeri) -----> Fayda Degeri
Risk Averse olan yatirimcinin fayda grafigine baktigimizda varlik degeri
arttikca fayda artan ama artmasi gittikce azalan(konkav) bir egri, yani
sahip oldugu varlik miktari arttikca, bu varligin ustune eklenen marjinal
varligin faydasi gittikce azaliyor (Diminishing Marginal Utility). Bu
teoriye gore, X yapilan yatirimin sonucunu verdigini dusunursek:
EU(X) < U(E(X))
EU: Beklenen Fayda (Expected Utility),
Yatirim sonunda beklenen sonucun[ E(X)] beklenen faydasi (U(E(X)) ,
yatirimin sonucunun beklenen faydasindan ( EU(X)) daha fazla oldugunu
goruruz. Yani yatirimci riskli X yerine risksiz E(X)'i tercih eder veya
baska bir deyisle beklenen getirisi ayni olan iki yatirimdan riski az olani
tercih eder.
Oktay Bey, sizin ornegini verdiginiz yatirimcilar bu "risk averse" yapisina
uymayan bakis acisina sahip. Bu insanlarin fayda egrisi konkav harici bir
yapida.
Ornek olarak kaybettimi kaybettigi miktara hic onem vermeyip sadece
kazanmaya odaklanan bir yatirimci bu cesit bir fayda egrisine sahiptir.
Bu tip bakis acisina sahip olan yatirimcilar bana gore hayata rulet oynamak
gibi bakanlar. Eglencenin verdigi faydayi dusunmeden rulet oyununu
degerlendirdigimizde, bir kere bu oyunu oynayan herkes konveks yapida olan
bir fayda egrisine sahip. Yani marjinal fayda normalde varlik degeri
arttikca azalirken bu oyunu oynayanlar icin varlik degeri arttikca marjinal
fayda da artiyor. Ruletde her oyun tipinin beklenen getirisi ayni olmasina
karsin bazi oyunlarda kazanma olasiligi fazla bazilarinda azdir. Kazanma
olasiligi azalirken, kazanma durumunda alinacak miktar artar. Kazanma
olasiligi en dusuk olan oyunu oynamayi tercih edenler en konveks yapida olan
fayda egrisine sahiptirler, yani baska bir deyisle kaybetmeye yonelik en
gamsiz olanlar veya kazandimi cok kazanmaya istahi olanlar. Ayrica, yine
kisisel gorus olarak sunu da ifade etmek istiyorum: Piyasadaki
yatirimcilarin cogunlugu eger "risk averse" yapida degilseler, bu durum
dengeyi bozan, volatiliteyi artiran dolayisiyla sistemin batis ihtimalini de
artiran bir sonuc doguracaktir. Gecen bir yazida okudum: IMF Turkiyenin
borclarini zamaninda odeyememe olasiligini (Probability of Default) 20%
olarak tespit etmis (Brezilyada ayni). Bu yuksek olasilikda bu bakis
acisinin etkisi biraz olsun yokmudur? Kaybetme olasiliginin
degerlendirmesine onem vermeyen, sadece kazanma durumuna ait olasiligin
degerlendirmesini yapan bakis acisinin sonucu degilmidir?
|